1 Temmuz 2009 Çarşamba

Multitouch Masa

Multitouch Masa prototipimiz epey gelişme kaydetti.
Şu ufak tefek hatalar hariç güzel çalışıyor...

BD Multi Touch Table from Ahmet TURAN on Vimeo.



Bu veya buna benzer birşeye ihtiyacınız var ise: www.bdtasarim.com

I-Bar uygulaması

Bu uygulamayı Otto-Santral de kurduk, epey de ilgi çekti.
2 projeksiyon cihazı ile çalışan bu sistem, gerektiğinde 15-20m uzunluğunda (modülleri yan yana ekleyerek) bir bütün olarak çalışabiliyor.

I-Bar Urban wave demo from Ahmet TURAN on Vimeo.



Bu veya buna benzer birşeye ihtiyacınız var ise: www.bdtasarim.com

3 Mayıs 2009 Pazar

Multitouch Ekran

Burada 50x70cm ölçülerinde bir Multitouch ekran görmektesiniz.
Multitouch ekranların touchscreen lerden farkı, touchscreen lerin aslında sadece mouse fonksiyonunu parmağınıza aktardığı, Multitouch ekranın ise birden fazla noktayı algılayabildiği ve bu sayede doğal el hareketleri vasıtası ile bilgisayar için çok daha Doğal bir arabirim oluşturmasıdır.
En bilindik Multitouch ekran I-Phone unkidir. Örn: Zoom yapmak için ekranın üzerinde birleşik parmaklarınızı sanki resmi büyütmeye çalışıyormuş gibi açtığınızda, ekrandaki görüntü de büyür.

Multitouch demosu. (Açık Prototip) from Ahmet TURAN on Vimeo.



Multitouch ekranlar yoldan geçen insanları vitrine çekmek, eğitim amaçlı, eğlence yada ürün demonstrasyonları için kullanılabilir. İstenildiği takdirde Standart Windows işletim sisteminizi dahi MT ile kumanda edebilirsiniz.

İsteğe özel yazlım Python, actionscript v.b. programlar aracılığı ile oluşturulabilir. Hazır demo amaçlı uygulamalar da çok sayıda mevcuttur.

Multitouch algılama için değişik teknolojiler mevcuttur. Hangi teknolojinin en iyisi olduğunu söylemek mümkün değil fakat uygulamanın yeri ve amacına göre en iyi çözüm belirlemek mümkündür.

En yaygın çözümler FTIR ve RDI uygulamalarıdır. Prototipini gördüğünüz uygulama FTIR uygulamasıdır.

Daha detaylı bilgi almak için lütfen arayınız.

Bu veya buna benzer birşeye ihtiyacınız var ise: www.bdtasarim.com

24 Nisan 2009 Cuma

Arka Projeksiyon (AP) uygulamaları. (Backprojection)

Vikuiti den daha önce bahsetmiştim. Buna çok dah hesaplı alternatifler olduğundan da.
Kullanılacak AP filmini seçerken yine uygulamanın kullanılacağı ortam çok önemli.

Öncelikle şunu belirteyim: Şayet AP perdenizin projeksiyon cihazı tarafında çok fazla ve sert ışık var ise iyi sonuç elde etmek çok zor. Yani diğer ışığı bastırmak için çok güçlü projeksiyon cihazına ihtiyaç duyacaksınız demek.

Hangi Filmi seçeceğiniz daha çok insanların AP yi seyredeceği tarafın aydınlığı ile ilgili:
Gözümüz Beyaz rengi daha beyaz rengin yanında Gri, koyu gri hatta siyah algılamaya programlıdır. (Bu konuda çok güzel örneklerin olduğu bir site : www.purveslab.net)

Bu sebeple beyaz bir AP ye arkadan Projeksiyon cihazından gelen çok kuvvetli beyaz(yada renkli) ışık vurduğunda beyazı ve renkleri çok güzel ve parlak görüyoruz. Sorun az ışık düşen siyah yada koyu renkli yerlerde.

Şayet AP miz %0 yani beyaz ise aydınlık bir ortamda elde edilecek sonuç budur:



Aynı AP filmi karanlık ortamda kullandığınızda:



Aydınlık ortamda %90lık filmi kullandığınızda (daha kuvvetli projeksiyon cihazı ile):



%90 lık filmi karanlıkta kullandığınızda:



Kararsız kaldıysanız, ortamların çoğunda işe yarayacak çözüm %50 lik filmdir.



Not: Vikuiti %90 lık filmimize karşılık gelmektedir. Siz de %90 lık filmi tercih edebilirsiniz fakat normalden daha kuvvetli bir Projeksiyon cihazına ihtiyaç duyacaksınız.



Bir de ışık patlaması durum var tabii. Eğer AP perdesinin karşısında durduğunuzda projeksiyon cihazının ışığını görmek sizi rahatsız etmiyorsa hiç masraf yapmayıp "buzlu" yada "kumlu" tabir edilen folyoları cama yapıştırarak kullanabilirsiniz. Çok parlak renklere fakat (rengi beyaz-şeffaf olduğu için) çok az kontrasta (%0 lık ürünümüzden daha az) sahip bir perdeniz olur.

Patlama..(simulasyon).....



Bu patlamayı tamamen engellemek mümkün fakat bu yapıldığı zaman görüş açısı daralmakta. Bizim filmlerimiz tek kat ve çift kat olarak patlamayı daha az yada fazla engelleyen olarak ikiye ayrılıyor. Her % deki filmi tek kat yada, çift kat olarak sipariş verebilirsiniz.

Tek kat yada çift kat ihtiyacı aslında bütçenize bağlı. Aynı ışığı elde etmek için Çift kat kullanımında biraz daha kuvvetli bir projektör gerekmekte, ayrıca çift katlı film in fiyatı birim fiyat bazında 2 katından daha fazladır.

Aşağıda gördüğünüz illustrasyonlar projeksiyon cihazının yerleşiminin "patlama" etkisinin hissedilmesinde nasıl bir rol aldığını anlatıyor.

İllustrasyonlarda Sarı ile gördüğünüz kısım Projektörden gelen ışık hüzmesi, kırmızı görünen kısım ise kişinin bakış açısı ile projektörden gelen ışığın kesiştiği alan.

Kırmızı alan ne kadar fazla ise "patlama" efekti o kadar fazla hissedilecektir.

En kötü uygulama: Işık tam karşıdan geliyor ve kişinin görüş alanının tam ortasında, sayısal olarak diğer uygulama ile aynı olsa da algı olarak en kötü çözüm:

alt=""id="BLOGGER_PHOTO_ID_5331710742934955890" />

Daha iyi bir çözüm: Kırmızı alan aynı fakat Projeksiyon cihazı direkt görüş alanının üstüne taşınmış:



En uygun çözüm: Projeksiyon cihazının keystone ayarının ve Tavan yüksekliğini elverdiği en uzak noktaya yerleştirmek:




Bu konu ile ilgili sorularınız için lütfen bizimle irtibata geçin.

Bu veya buna benzer birşeye ihtiyacınız var ise: www.bdtasarim.com

28 Mart 2009 Cumartesi

Discover Vikuiti aplikasyonu

Discover.... Vikuiti in a new way! from Ahmet TURAN on Vimeo.



250x130 cm dekupe vikuiti. Akadan projeksiyon ile uygulama.  Akrilik üzerine plotterda dekupe edilip tersten yapıştırıldı.  Oldukça fazla, oldukça pahalı Vikuiti de çöpe gitti.  Ama bu şekilde isteniyordu.   Güzel de oldu yani....


Vikuiti ile ilgili bir kaç bilgi:

-Sadece arkadan projeksiyon için yüzey arıyorsanız bu malzeme çok pahalı.

-Bu malzemenin kendini gösterdiği yer gün ışığı kadar aydınlık yerlerde: çok kuvvetli projeksiyon makinesi ile okunabilir bir ekran elde edebilmenin nerdeyse tek yolu.  

-Vikuity de görüş açısı oldukça dar.  Yani tam merkezden bakmıyor iseniz görüntü parlaklığı epey azalıyor. (Eskiden projeksiyon TV lerde olduğu gibi.  Zannedersem 3M zamanında bu malzemeyi bu amaçla üretmiş).

-Cama yapışan yüzey yapışkanlı, projeksiyon cihazına bakan yüzey üzerinde 1mm den küçük minik yarım küreler var.  Bu sayede projeksiyon cihazının tam karşısında dahi olsanız "patlama" yapmıyor.  

-Malzemenin rengi çoğunluk tarafından şeffaf olarak bilinmesine karşın koyu füme.   Koyu füme yada siyah olmak zorunda aksi takdirde gün ışığında yada aydınlık yerlerde kontrast almak mümkün olmaz.

-Çok daha hesaplı alternatifler için lütfen bizimle irtibata geçin.  

Bu veya buna benzer birşeye ihtiyacınız var ise: www.bdtasarim.com

30 Ocak 2009 Cuma

Bir Buzdolabı Replika sı



Müşteri Bosch Ev aletleri.  İlk buzdolabının üretiminin 75ci yılı.  Bir şekilde anlatmak lazım.  75 yıllık müzelik dolabı koymak çok riskli...   Evet bir Replika gerekli.  Orjinal materyaller kullanılarak (sac, sentetik boya) bir replika ürettik.  Tek eksiği motorunun çalışmaması....

Mutlaka resmi tıklayarak büyük resmi inceleyin...

Bu veya buna benzer birşeye ihtiyacınız var ise: www.bdtasarim.com

Eliptik ince iş.


Müşteri JTI.  Marka Camel.  Satış standlarının üzerinde sergilenecek olan header için alternatif prototipler.  Ana tema Elips ve "horizon".  Lacivert ışık geçirgen plexi, içindeki beyaz plexi lacivert plexi kesilerek içine oturtulmuş...... Peh peh peh....

Bu veya buna benzer birşeye ihtiyacınız var ise: www.bdtasarim.com

Plasma ama bu sefer farklı



Müşteri Toyota.  AVM sergilemeleri yapmak istiyor ama "innovatif" birşey olsun isteniyor..  Pekala.  Ne yaptık?  Klasik bir totem yerine, totemin içine bir plasma yerleştirdik, fakat dikey olarak.  Bu durumda oynayacak reklam filmi için Ekranın yarısı yetti, kalan kısmına da Toyota nın logosunu Kesip yapıştırdık ve Plasmanın ışığını logo yu aydınlatmak için kullandık.   Nasıl hoş olmuş mu?  (bu iş 2005 yılında idi..)  Şimdi herkes dikey Plasma/LCD kullanıyor.  

Hmm.. birde graffiti konseptini ilk o zaman kullanmıştım...

Bu veya buna benzer birşeye ihtiyacınız var ise: www.bdtasarim.com

29 Ocak 2009 Perşembe

Touch'n feel


Müşteri: Toyota, hedef kitle: Üniversite öğrencisi, amaç dokundurtmak, hissettirmek.

Oyunla karışık bir fonksiyonel dev bir dummy. Kronometreyi başlatmak ve durdurmak için Start-Stop butonu...


Bu veya buna benzer birşeye ihtiyacınız var ise: http://www.bdtasarim.com/

Her ortamın standı...


Sigara reklamı yasak, ne yapmak lazım. En azından yeni bir marka piyasaya girerken varlığını belli etmek zorunda. Mekanlar: Gece kulüpleri. Kullanılabilecek görsel: Yok, sadece paket yada kartonun kendisini kullanabilirsiniz. Mekana da uyum sağlıyacak. Her renge her desene ne uyar... Ayna....


Bu veya buna benzer birşeye ihtiyacınız var ise: http://www.bdtasarim.com/

Kullanışlı Tasarım için (doğru arabirim tasarımı)

Kullanışsız ürünleri adı üstünde..Kimse kullanmaz.

uyulması gereken temel 5 kural:

1. Kafanızda bazı kullanıcılar hayal edin

2. Önemli işlevleri listeleyin.

3. Kullanıcının bir modelini oluşturun ve bu kullanıcının işlevleri nasıl yerine getirmeye çalışacağını çıkarın.

4. Tasarımın ilk taslağını oluşturun.

5. Tasarımı geliştirerek/kolaylaştırarak tekrar oluşturun. Bu döngüyü hayalinizdeki kullanıcının yetenekleriyle örtüşene kadar tekrar edin.


5+1- Gerçek kullanıcıları tasarımınızı kullanmaya çalışırken izleyin, onlarla konuşun. Eğer sıkıntı yaşıyorlarsa bilin ki, tasarımınız hedef kullanıcınızla örtüşmüyor.


Bu söylenene uygun birşeye ihtiyacınız var ise: http://www.bdtasarim.com/

Çepeçevre Çevre dostu...


Müşteri Siemens Ev aletleri. Muder fuarı için "özel" bir stand, kendinden söz ettirecek bir stand istiyor.... Klasik gelecek fakat "ÇEVRE" imdadımıza yetişiyor. Fakat sadece tema çevre değil. Stand tamamı Geri dönüşebilir yada yeniden kullanılabilir malzemeden tasarlandı/üertildi... Öyle ki Specboard lar dahi oluklu mukavva dan üretildi. Tabiiki stand işletiminde de plastik bardak, çatal, tabak no-no idi.


Bu veya buna benzer birşeye ihtiyacınız var ise: http://www.bdtasarim.com/

Oversize F1


Müşteri ToyotaSA. F1 in 2ci yılı. Özel müşterilerini ve bayiilerini Istanbulda ağırlıyor. Otobüsle taşıyacak fakat özel birşeyler katmalı. F1 temalı... Çözüm göründüğü gibi... Jantlara özellikle dikkat...


Bu veya buna benzer birşeye ihtiyacınız var ise: http://www.bdtasarim.com/

Seç bir yalan...


Müşteri Turkcell. Yer Reina. Kurallar sert. Öyle renklerle at koşturmak yok. Konuşma kabini ihtiyacı var. Mevcut kabin içi oldukça dar.


Hem mekan ferahladı, hem yardımcı olduk ;)

A1 İsviçre takımı için Teamwear


A1 Kupası, formula 1 e alternatif olarak kurulan, markalar yerine ülkelerin yarıştığı, bu sebeple de Motorsporlarının Dünya Kupası lakabı nı alan bir organizasyondur. İsviçre takımı sadece pistte değil, aynı zamanda "off track" de iyi görünmek istedi...


O sene kupayı kazndılar....


Bu veya buna benzer birşeye ihtiyacınız var ise: http://www.bdtasarim.com/

daha içmeden Serinletir...


Müşteri Coca Cola, marka Nestea. Piyasaya Lipton hakim. Nestea ikincilikten kurtulmak istiyor... Ne yapılabilir? Önce Fikir: Nestea dah içmeden serinletir... Kurgu: ATV ve Römorku, Römork üzerinde bir vaporize soğutucu. Kumsalda dolaşacak... Şehirden şehire geçerken de ATV ve römork ayrı bir römorkun üstünde Kamyonetin arkasında... Hoş bir görüntü... Giydirme de pek hoş...



Bu veya buna benzer birşeye ihtiyacınız var ise: http://www.bdtasarim.com/

LED denen mucize.....


Müşterinin rengi Mavi. Buz üzerinde çilek ikram etmek istiyor. Mekan gece kulübü ve haliyle çok karanlık. Nasıl olacak. Plastik kasenin altına Mavi LED leri gömüp NiMh pillerle (Pil dayanmıyor çünki) besle... O zamanlar Mavi LEd yeni, pahalı.... Tanesi 2.-USD falan....

Ama sonuç......


Bu veya buna benzer birşeye ihtiyacınız var ise: http://www.bdtasarim.com/

Nerden başlasam, nasıl söylesem...

Kafamdakini gerçeğe dönüştürme hastalığı, daha velet iken, katlanır (pinokyo) bisikletleri daha sağlam hale getirmek için destek çubuğu kaynattırarak "BMX" (ki o zaman daha BMX bisikletler piyasada yoktu..) e dönüştürmek ile başladı. Yıl taş çatlasa 1978. Yer Almanya nın münih kenti...Yaş 10.. fena başlangıç değil. Tabiiki elin almanyasında öyle Mehmet usta kaynatırmısın yok... Epey zor öyle atölye bulmak ama oluyordu ve ortaya çıkan bisikletlerle merdivenlerden kaldırımlardan aşağı zıplıyorduk. Pedal ve gidon a da bazı takviyeler yaıyorduk elbet.

Yaş ilerledikçe daha sofistike konulara el attım. 1982 yılında rüzgar sörfüne merak sardım ve 1983 yılında ilk sörf board'ımı (aslında 3 tane birden, arkadaşlar da istedi zira..). 330cm lik Styropor çekirdekli, epoxy laminasyonlu bir board dı. Eeee o zamanın modası, board airbrushlı olmak durumunda idi. Airbrush deyince deVilbiss dünya para... 250.-DM..+ kompresör. Ne yapar öğrenci adam Buzdolabı kompresörü, 2 adet tükenmez kalem al sana airbrush....

Airbrush işini çözdüm ya şimdi... Eee sörf cü adam board custom, tabiiki t-shirt de custom olacak. Bu sefer T-shirt boyamaya başladım, 50x100 cm bir styropor üzerine t-shirt ü ger, istediğin motifi kağıtla kes üzerine iğneleyerek maskele... Gelsin Pop-art motifler.....

T-shirtler tamam. Bir surfcü başka ne giyer? E tabiiki short ve Vans.... Beyaz T-shirt ve Vans bulmak mümkün fakat Beyaz short? Yok tabiiki. Ama lazım.... O zaman dikersin tabiiki. Eski bir short sökülür, patron çıkarılır, boyanır ve kesilip dikilir.
Daha sonra Yazın sörf  yapan birinin kışın kayak kyapması sıkıcı olduğu için Snowboard yapmaya karar verdim.  Yıl 1986, Türkiyede o zaman Swing-Bo var ama Snowboard yok.  Kolay....  Kendim yaparım...   Kontrplak fiberglass ve kenarr olarak somya yayları.  Güzel de bir airbrush....  Çok havalı idi fakat bağlamaya bu kadar yük bindiğini düşünmemişim...  Yani bağlamalar hemen kırıldı tabiii ama denemeye değerdi....
Sonra birkaç arkadaş ve öğretmen için  yine surf ürettim.  O zaman Türkiyede Stormrider diye bir marka vardı,  Orhan Demirkol (du galiba adı...) tarafından üretilen.
Ya... işte böyle başladı herşeye merak salmak...

Aslında Steve Jobs güzel söylemiş: "When you ask a creative person how they did something, they may feel a little guilty because they didn't really do it, they just saw something. Itseemed obvious to them after awhile. That's because they were able toconnect experiences they've had and synthesize new things. And the reasonthey were able to do that was that they've had more experiences or have thought more about their experiences than other people have. Steve Jobs, Wired (March, 1996)"

"Yaratıcı bir insana birşeyi nasıl yaptığını sorduğunuzda, biraz suçluluk hissedebilir, zira o gerçekten yapmamıştır, sadece birşey görmüştür. Bir süre sonra her şey barizdir. Bizler tecrübelerimizi birleştirerek yeni şeyler sentezleyebiliyoruz. Bunun sebebi de diğer insanlara göre daha çok şey tecrübe etmiş olmak yada tecrübeleri hakkında daha fazla kafa yormuş olmaktır. Steve Jobs, Wired dergisi (Mart 1996)"