29 Ocak 2009 Perşembe

Nerden başlasam, nasıl söylesem...

Kafamdakini gerçeğe dönüştürme hastalığı, daha velet iken, katlanır (pinokyo) bisikletleri daha sağlam hale getirmek için destek çubuğu kaynattırarak "BMX" (ki o zaman daha BMX bisikletler piyasada yoktu..) e dönüştürmek ile başladı. Yıl taş çatlasa 1978. Yer Almanya nın münih kenti...Yaş 10.. fena başlangıç değil. Tabiiki elin almanyasında öyle Mehmet usta kaynatırmısın yok... Epey zor öyle atölye bulmak ama oluyordu ve ortaya çıkan bisikletlerle merdivenlerden kaldırımlardan aşağı zıplıyorduk. Pedal ve gidon a da bazı takviyeler yaıyorduk elbet.

Yaş ilerledikçe daha sofistike konulara el attım. 1982 yılında rüzgar sörfüne merak sardım ve 1983 yılında ilk sörf board'ımı (aslında 3 tane birden, arkadaşlar da istedi zira..). 330cm lik Styropor çekirdekli, epoxy laminasyonlu bir board dı. Eeee o zamanın modası, board airbrushlı olmak durumunda idi. Airbrush deyince deVilbiss dünya para... 250.-DM..+ kompresör. Ne yapar öğrenci adam Buzdolabı kompresörü, 2 adet tükenmez kalem al sana airbrush....

Airbrush işini çözdüm ya şimdi... Eee sörf cü adam board custom, tabiiki t-shirt de custom olacak. Bu sefer T-shirt boyamaya başladım, 50x100 cm bir styropor üzerine t-shirt ü ger, istediğin motifi kağıtla kes üzerine iğneleyerek maskele... Gelsin Pop-art motifler.....

T-shirtler tamam. Bir surfcü başka ne giyer? E tabiiki short ve Vans.... Beyaz T-shirt ve Vans bulmak mümkün fakat Beyaz short? Yok tabiiki. Ama lazım.... O zaman dikersin tabiiki. Eski bir short sökülür, patron çıkarılır, boyanır ve kesilip dikilir.
Daha sonra Yazın sörf  yapan birinin kışın kayak kyapması sıkıcı olduğu için Snowboard yapmaya karar verdim.  Yıl 1986, Türkiyede o zaman Swing-Bo var ama Snowboard yok.  Kolay....  Kendim yaparım...   Kontrplak fiberglass ve kenarr olarak somya yayları.  Güzel de bir airbrush....  Çok havalı idi fakat bağlamaya bu kadar yük bindiğini düşünmemişim...  Yani bağlamalar hemen kırıldı tabiii ama denemeye değerdi....
Sonra birkaç arkadaş ve öğretmen için  yine surf ürettim.  O zaman Türkiyede Stormrider diye bir marka vardı,  Orhan Demirkol (du galiba adı...) tarafından üretilen.
Ya... işte böyle başladı herşeye merak salmak...

Aslında Steve Jobs güzel söylemiş: "When you ask a creative person how they did something, they may feel a little guilty because they didn't really do it, they just saw something. Itseemed obvious to them after awhile. That's because they were able toconnect experiences they've had and synthesize new things. And the reasonthey were able to do that was that they've had more experiences or have thought more about their experiences than other people have. Steve Jobs, Wired (March, 1996)"

"Yaratıcı bir insana birşeyi nasıl yaptığını sorduğunuzda, biraz suçluluk hissedebilir, zira o gerçekten yapmamıştır, sadece birşey görmüştür. Bir süre sonra her şey barizdir. Bizler tecrübelerimizi birleştirerek yeni şeyler sentezleyebiliyoruz. Bunun sebebi de diğer insanlara göre daha çok şey tecrübe etmiş olmak yada tecrübeleri hakkında daha fazla kafa yormuş olmaktır. Steve Jobs, Wired dergisi (Mart 1996)"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder